İlk Oyun, İlk Gösterim:
"Nihayet 20 Ocak 1916... Temsil gecesi... İlk perde açılıyor. Halk nefesini tutmuş, doğacak hârikayı bekliyor. Zaten Tepebaşı kışlık tiyatrosunu dolduran bu halk ne zamandır böyle bir sanat heyecaniyle coşup taşmaya hazırdır. Ve işte ilk iyi tesir, dekordan başlıyor. O zamana kadar bu salon dekoru gibi bir dekorla karşılaşmıyanlar, temsilin ilk dakikalarında, aktörlerin sözlerini dinliyecek yerde, tırık tırık, menteşeleri içinde açılıp kapanan kapılara bakıyorlar. Hele bir aralık Sara Mannik, sahneye girerken o kapıyı öyle hızla kapadı ki, âdeta bir tüfek patlaması gibi bir ses çıkardı. Ne yenilik değil mi?!
Fransız müelliflerinden Emile Fabre'ın bir piyesinden Hüseyin Suat'ın adapte etmiş olduğu esere gelince, gerek lisanın sahneye uygunluğu, gerek temsilin tabiilik içindeki mükemmelliği ile o zamana kadar hemen hemen her türlü tenkidin üstündedir.
Halit Fahri Ozansoy / Darülbedayi Devrinin Eski Günlerinde/ Ak Kitabevi 1964/sf 54
Fransız müelliflerinden Emile Fabre'ın bir piyesinden Hüseyin Suat'ın adapte etmiş olduğu esere gelince, gerek lisanın sahneye uygunluğu, gerek temsilin tabiilik içindeki mükemmelliği ile o zamana kadar hemen hemen her türlü tenkidin üstündedir.
Halit Fahri Ozansoy / Darülbedayi Devrinin Eski Günlerinde/ Ak Kitabevi 1964/sf 54
"Darülbedayi'nin bir sanat kurumu olarak kendini halka da kabul ettirebilmesi için, yapıtın üzerinde çok uğraşılmıştı. Aylarca provalar yapılmış, dekor üzerinde titizlikle çalışılmıştı. O tarihte Darülbedayi'nin elinde bulunan en iyi oyuncular bu oyunda rol almışlardı; Muhsin Ertuğrul evin beyi Necip'i, genç delikanlı Muvahhit; Necip'in karısını Madam Felekyan; Necip'in kızları Pervin ile İclal'i Madam Kınar ile Eliza Binemeciyan oynamışlardı."
Özdemir Nutku / Darülbedayi'nin Elli Yılı / AÜ DTCF Yay. 1969 /sf 153
"Bilhassa Ertuğrul Muhsin'in rolündeki muvaffakiyeti halkı heyecan içinde sürüklüyor ve sahnede safha safha açılan bir aile faciasının en derin psikolojik hareketlerine âlâkayı gittikçe çoğaltıyor. Madam Felekyan'ın, Madam Kınar'ınkini bastıran bozuk telâffuzuna rağmen eser tutmuştur ve muvaffakiyet notu, bazılarınca, bütün tahminlerin üstünde üç yıldızlı bir tam numaradır."
Halit Fahri Ozansoy / Darülbedayi Devrinin Eski Günlerinde/ Ak Kitabevi 1964/sf 54
Halit Fahri Ozansoy / Darülbedayi Devrinin Eski Günlerinde/ Ak Kitabevi 1964/sf 54
Darülbedayii Osmani Tiyatro Mektebi öğretim üyelerinden Rıza Tevfik Bey'in program dergisindeki önsözünden;
"Zamanımızda tiyatro en bir mühim müessesei medeniye sayılmaktadır. O kadar ki, Avrupa payitahtları, Belediye Tiyatrosunun, operalarının mükemmelliyeti ile bilhakkın iftihar edebiliyorlar. Temaşanın hayat ve efkârı umumiyeye nüfûz ve tesiri de, belki bu gün eski zamanlardan fazladır, eksik değildir.
İşte bugün temsil edilen "Çürük Temel" piyesi, bu iddiaya güzel bir misal teşkil eden asarı meşhuredendir. Eser hayal değil, hayatı hakikiyeye taalluk eden mühim bir meselei içtimaiyeye aittir"
Çeviri Kaynak; Burhan Arpad / Çürük Temel / Cumhuriyet Gazetesi 20 Temmuz 1964
"Zamanımızda tiyatro en bir mühim müessesei medeniye sayılmaktadır. O kadar ki, Avrupa payitahtları, Belediye Tiyatrosunun, operalarının mükemmelliyeti ile bilhakkın iftihar edebiliyorlar. Temaşanın hayat ve efkârı umumiyeye nüfûz ve tesiri de, belki bu gün eski zamanlardan fazladır, eksik değildir.
İşte bugün temsil edilen "Çürük Temel" piyesi, bu iddiaya güzel bir misal teşkil eden asarı meşhuredendir. Eser hayal değil, hayatı hakikiyeye taalluk eden mühim bir meselei içtimaiyeye aittir"
Çeviri Kaynak; Burhan Arpad / Çürük Temel / Cumhuriyet Gazetesi 20 Temmuz 1964